Vejetatif-vasküler hipertansiyon. VVD için Beslenme

Genel olarak cilt damarlarının tutulumu ile giden bir küçük damar vaskülitidir.
Yaş: Her yaş grubunda görülebilir. Cinsiyet: Cinsiyet farklılığı yoktur. Belirti ve Bulgular: Özellikle uyluk ve bacaklarda ürtiker benzeri lezyonlar, nodül şişlik ve purpurikkanamalar şeklinde görülebilir.
Vegeto-vasküler distoni
Hastaların vejetatif-vasküler hipertansiyon yarısında; akciğer, böbrek, mide bağırsak sistemi gibi diğer organ tutulumları görülebilir. Tanı Lökositoklastik vaskülit tanısı vejetatif-vasküler hipertansiyon incelemesi ile konur. Cilt biyopsi örneklerinden tanı konduktan sonra altta yatan nedenler araştırılmalıdır. Altta yatan herhangi bir neden saptanmayabilir. Tedavi: Tedavi kararı hastaya göre bireyselleştirilmelidir.
Soğuktan korunma ve uzun süre ayakta vejetatif-vasküler hipertansiyon kaçınma gibi basit öneriler yapılabilir. Neden bir başka hastalık veya ilaç kullanımı ise hastalığın tedavisi veya ilacın kesilmesi tedavide ilk basamağı oluşturur.
Sadece cilt tutulumu ile sınırlı hastalıkta nadiren ilerleme görülür. Tedavide sıklıkla steroidler kullanılır. Steroid olmayan antiromatizmal ağrı kesiciler ve alerji ilaçları da kullanılabilir. Seyir: Altta yatan vejetatif-vasküler hipertansiyon ve varsa iç organ tutulumuna bağlıdır. Seyir genel olarak iyidir.
Daha sonra yılında Johann Schönlein tarafından artralji ve purpura birlikteliği ve öğrencisi Henoch tarafından da gastrointestinal ve böbrek tutulumları tanımlanmıştır. Bugün terk edilmiş olmakla birlikte, anaflaktoid purpura veya allerjik purpura olarak da bilinir. Henoch-Schönlein vejetatif-vasküler hipertansiyon çocukluk çağında en sık görülen ve küçük damarları tutan bir vaskülittir.
Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarını takiben ortaya çıkan benign vejetatif-vasküler hipertansiyon bir hastalıktır.
Hastalık sıklıkla kendini sınırlar ve ciddi organ hasarına neden olmaz. Epidemiyoloji Henoch-Schönlein purpurası, çocuklarda erişkinlere vejetatif-vasküler hipertansiyon daha sık görülür.
Henoch-Schönlein vejetatif-vasküler hipertansiyon mevsimsel bir hastalıktır; sıklıkla ilkbahar ve kış aylarında görülür. Hastalık, kız ve erkek çocuklarda eşit oranda görülür ve ortalama başlangıç yaşı dörttür. Ürtikeryal Vaskülit Ürtikeryal Vaskülit Kronik ürtikerin ayırıcı tanısında yer almaktadır.
Hastalarda 24 saatten uzun süren lezyonlar bulunmaktadır ve sıklıkla bu lezyonlar morluk ya da pigmente bir alan bırakarak kaybolmaktadır. Tanıyı doğrulamak için tercihen yeni oluşmuş bir lezyondan alınan cilt biyopsisi gereklidir. Tanı doğrulandıktan sonra vejetatif-vasküler hipertansiyon B ve C, sistemik lupus eritematozis, paraproteinemi ve inflamatuar barsak hastalıkları gibi altta yatan bir nedeni dışlamak için tetkiklerin yapılması gerekmektedir. Ürtikeryal vaskülit genellikle antihistaminiklere yanıtsızdır ve durumun kontrol altına alınması için sıklıkla kortikosteroidlere ihtiyaç duyulur.
Steroidlere uzun süreli maruziyeti azaltmak için sıklıkla ikinci bir immün-düzenleyici ilaca gereksinim doğar. Livedoid Vaskülit Livedoid Vaskülit Yaz ülserasyonlu livedo retikülaris, olarak tanımlansa da aslında livedo racemosa formudur.
Atrofi Blanche hastalığın diğer isimleridir. Damarlardaki tıkanma veya hasara bağlı olarak bacaklarda mor ağsı görüntü mevcuttur.
Bitkisel-vasküler distoni belirtileri
Yaz aylarında ayak ve ayak bileklerinin tutulması ile birlikte çok ağrılı yaraların ortaya çıktığı bir tablodur. Lezyonlar yerinde beyaz, atrophie blanche beyaz atrofi olarak adlandırılan izler bırakarak iyileşir.
Hastalık sıklıkla sistemik lupus eritematozusa LAC, lupus antikoagulan antikorları ve antifosfolipid sendromuna ACA antikardiolipin antikorları eşlik eder.
Tedavide antikoagulanlar, trombosit inhibitörleri, pentoksifilin veya immunsupresifler denenebilir ancak ne yazık ki çok etkili bir tedavi yoktur.
Eritema Elevatum Diutinum Eritema Elevatum Diutinum Klasik olarak ekstremitelerin ekstansör yüzlerinde, özellikle el veya dirseklerde, ağrılı, eritematöz, sarımsı-kahverengi nodül ve plaklarla seyreder.
İnternal organ tutulumu yoktur, kronik seyirlidir. Granülom Fasiyale Granuloma Fasiyale Etiyopatogenezi tam olarak açıklanamayan granuloma fasiyale özellikle yüzde oluşan tek ya da çok sayıda kırmızı, kahverengiden mora değişen, asemptomatik, sert, belirgin folliküler açıklıkları olan fasiyal nodüllerle karakterize bir hastalıktır. Lezyonların ülsere olmaması atlama ipi yavaşça büyümesi tipik olup orta yaşın üzerindeki erişkinlerde sık görülür Granuloma fasiyale tedaviye dirençli bir hastalıktır ve çeşitli metodlar denenmiştir.
Bunlar arasında cerrahi eksizyon, dermabrazyon, lazer, intralezyonal kortikosteroid, elektrokoter ve kriyoterapi sayılabilir. Kriyoterapinin diğer tedavi yöntemlerine göre bazı avantajları vardır. Bunlar uygulamadan önce genellikle lokal anestezinin gerekmemesi, uygulama tekniğinin kolay ve hızlı olması, oluşabilecek yaraların hızla iyileşmesi ve komplikasyonların hastalar tarafından tolere edilebilecek türden olmasıdır. Reaktif Nötrofilik Dermatozlar Vejetatif-vasküler hipertansiyon Sendromu Sweet sendromu, ilk olarak yılında tanımlanmış ve akut febril nötrofilik dermatoz vejetatif-vasküler hipertansiyon da isimlendirilmiştir.
Ateş, akut başlangıçlı ağrılı kırmızı papül, nodül ve plaklar, periferal nötrofilik lökositoz ve histolojik olarak vaskülit bulguları olmaksızın vejetatif-vasküler hipertansiyon dermiste yoğun nötrofilik infiltrasyon ile karakterize hastalıktır. Ateş, halsizlik gibi sistemik belirtilere de neden olabilir. Sweet sendromunun malignite ile birlikteliği ilk olarak Shapiro ve arkadaşları tarafından testis kanserli bir olgu sunumu ile tanımlanmıştır.
Sonrasında Sweet sendromunun birçok farklı neoplazinin işareti olabileceği gösterilmiştir. Hastalığın etyolojisi ileilişkilendirilen 3 ana formu bulunmaktadır. Bunlar; klasik ya da idyopatik Sweet sendromu, malignite ile birliktelik gösteren Sweet sendromu ve ilaca bağlı Sweet sendromudur. Bunların dışında elin nötrofilik dermatozu olarak bilinen lokalize Sweet sendromu da tanımlanmıştır.
Klasik ya da idyopatik Sweet sendromu, sıklıkla kadınlarda ve yaşlar arasında görülür. Piyoderma Gangrenozum Piyoderma gangrenozum PG nadir görülen, kronik seyirli, isminden farklı olarak infeksiyöz olmayan, inflamatuvar nötrofilik dermatozdur.
PG tipik olarak ağrılı bir nodül veya püstül ile başlayıp, hızlı ilerleyen, sınırları belirlenemeyen, kenarları deriden vejetatif-vasküler hipertansiyon, menekşe moru renginde, dokunmakla hassas, mukopürülan veya hemorajik eksudalı, geniş deri ülserleri ile karakterize olur. Nedeni tam olarak bilinmemekle beraber, anormal nötrofil kemotaksisinin patogenezden primer sorumlu olduğu düşünülmektedir.
PG özellikle yaşlar arasında olmak üzere genç ve orta yaşlı erişkinlerde ve erkeklere göre kadınlarda daha sık görülür.
Vegetovasküler distoni (VVD): tedavi, ilaçlar. Evde vejetatif-vasküler distoninin tedavisi
Genel insidansı yılda milyonda birdir. En sık gövde ve ekstremitelerde yerleşmektedir. Atipik bölgeler olarak baş ve boyun, genital bölge nadiren tanımlanmıştır. Her bir grupta klinik ve histolojik görünüm, progresyon hızı, ilişkili olduğu hastalıklar ve tedavi seçenekleri farklılıklar göstermektedir.
En sık rastlanan ülseratif form genellikle alt ekstremitelerde ve gövdede, kenarları kabarık ve dekole, mukopürülan ülserler şeklinde görülür. İyileşen lezyonların yerlerinde sikatris kalır. Subkorneal Püstüler Dermatoz Subkorneal püstüler dermatoz Vejetatif-vasküler hipertansiyon kronik, tekrarlayıcı özelliği olan püstüllerin baskın olduğu bir hastalıktır. İlk olarak yılında Sneddon ve Wilkinson tarafından tanımlanmıştır.
Kadınlarda daha sık olmak üzere orta yaş grubunda görülür. Döküntü başlıca gövde ve ekstremite fleksörlerinde yerleşirken palmoplantar sağlık kaygısı kalp ağrısı nadiren görülür, yüz ve mukozal lezyona ise neredeyse hiç rastlanmaz. Püstüller kendiliğinden iyileşmeye eğilimli olsa da yenileri çıkmaya devam eder. Hastalığın patogenezi vejetatif-vasküler hipertansiyon olarak bilinmemektedir.
- Vejetatif vasküler distoni belirtileri
- 👉 Vegeto-vasküler distoni - yetişkinlerde semptomlar ve tedavi
- Bitkisel-vasküler distoni - yetişkinlerde semptomlar ve tedavi
- Ağız sağlığı kalp hastalığı arasındaki bağlantı
- Vasküler Hastalıklar – Dr. Leyla Ertenü
- Çay kalp sağlığına iyi gelir
- Vegetovasküler distoni (VVD): tedavi, ilaçlar. Evde vejetatif-vasküler distoninin tedavisi
- Bu bitkilerin köklerinden, yapraklarından, çiçeklerinden ve meyvelerinden, günde birkaç kez dahili olarak uygulanan infüzyonlar, kaynatmalar ve koleksiyonlar hazırlanır.
Akantoliz ve spongiyoz olmadan subkorneal nötrofil birikimi ile steril subkorneal püstül oluşumu en belirgin histolojik özelliğidir.
Ancak geç lezyonlarda akantoliz de görülebilir. Pigmente Purpurik Dermatozlar Schamberg Hastalığı Schamberg hastalığı genellikle adolesan ve genç yetişkin erkeklerde görülen, klinikte portakal rengi veya açık kahverengi makûller ve içinde ve etrafında kırmızı bibere benzer vejetatif-vasküler hipertansiyon cayenne-pepper spots karekterize, nadir asemptomatik bir erüpsiyondur.
Hipertonik hastalık. Arteriyel hipertansiyonun türleri, dereceleri ve tedavisi
Seyir kroniktir, yıllarca devam vejetatif-vasküler hipertansiyon. Etyolojlsi bilinmeyen bu hastalıkta, karakteristik bir laboratuvar bulgusu yoktur. Liken Aureus Pigmente purpurik dermatozlar birbirine klinik ve dermatolojik olarak benzeyen bir grup hastalıktır. Bunlardan biri olan liken aureus ilk defa yılında Marten tarafından liken purpurikus olarak tanımlanmıştır. Calnan bu erüpsiyonu liken aureus olarak isimlendirmiştir. Klinik olarak altın-bakır rengine yakın turuncu dairesel makül veya plaklar olup etkili bir tedavisi yoktur.
Liken aureusta klinik olarak altın-bakır rengi, turuncu-mor renkli dairesel makül veya plaklar vardır. Bu lezyonlar çok kaşıntılı olabilecekleri gibi daha çok asemptomatiktirler.
Sıklıkla alt ekstremitelerde tek taraflı yerleşirler. Lineer, segmental ve zosteriform varyantlar tanımlanmıştır. Ön kol ve gövdeyi de tutabilirler. Lezyonlarda Koebner pozitifliği bulunabilir.
Liken aureus özellikle genç erişkinlerde, yaşlar arasında sık görülür. Vazomotor Hastalıklar Livedo Retikülaris Livedo retikülaris sıklıkla bacaklarda olmak üzere gövdede, kollarda deride mavi kırmızı ağımsı bir vejetatif-vasküler hipertansiyon seyreden vaskülopatidir.
Livedo retikülariste esas hadise soğuk veya emosyenel bir uyarıdan sonra spazm ile başlar ve doku oksijen basıncı düşer. Uzun süren spazm olgularında mikrovasküler tromboz gelişir. Konjenital Kutis marmorata telanjektezi: Doğum sonrası görülen lokalize veya yaygın kalıcı ciltte görülen vasküler lezyonlar. Primer livedo retikülaris: Sebebi bilinmeyen vejetatif-vasküler hipertansiyon iyi huylu seyreden erişkinde görülen formudur.
Nadiren tedavi gerektirir. Sekonder livedo retikülaris: Sistemik bir hastalığa bağlı olarak gelişen livedo olup, pek çok nedeni bulunmaktadır. Buna bağlı atar ve toplardamarlarda pıhtı oluşur. Raynaud Fenomeni Raynaud fenomeni genelde el ve parmaklarda bazen de kulak ve burunda oluşan kan dolaşımının bozulmasıdır. Kan dolaşımının kesilmesiyle etkilenen uzuvlar önce beyaz ve ölü görünümündedir, sonra kızarıp yanar.
Dikkate değer bir acı, uyuşma ve karıncalanma hissi oluşur. Bu belirtiler etkilenen bölgede atardamarların büzülmesi sonucu kan akışının ara ara durmasından kaynaklanır. Soğuk bir şeye dokunmak, soğuğa maruz kalmak veya en ufak bir sıcaklık değişimi ile ortaya çıkar. Sigara içmek ve anksiyete hissi de tetikleyici olabilmektedir. Titreşimli aletlerle çalışan kişiler bu rahatsızlığa yatkındır ve çalışmayı bıraksalar bile rahatsızlığın kalıcı olduğu görülmektedir.
Bu durum endüstriyel bir rahatsızlık olarak titreşim kaynaklı beyaz parmak hastalığı diye bilinmektedir. Hafif bir rahatsızlık hissinden ülser veya kangren başlangıcına kadar gidebilen bir şiddette seyreden bir durumdur. Hastalık çok genç yaşta başlar ve 30 yıla kadar yayılan bir süreçte çok yavaş ilerler.
Birincil Raynaud fenomeni kendiliğinden herhangi belli bir nedene dayanmadan ortaya çıkar.
Lupus eritematozus Teşhis Cıvıldamak Vasküler distoni kısaltılmış adı IRR - Klinik belirtilerin bir belirtisidir, çeşitli ve farklı organ ve sistemleri ile ilgili olduğunu. Hastalık tek bir hastalık varlık değil, IRR diğer patojenler ile birleştirildiğinde, sonuç bir psikosomatik bileşeni olan hastalıkların bir dizi neden olabilir. Yani, bu durumun bir sonucu olarak gelişebilir hipertansiyon.
Kalıtsal olabilir ve genelde etkisi de hafiftir. Kadınlarda görülme oranı erkeklerinkinden dokuz kat fazladır. İkincil Raynaud ise daha az rastlanan ve skleroderma, sistemik lupus eritematozus, Sjögren sendromu ve romatoid artrit gibi hastalıklarla ilişkili bir rahatsızlıktır. Ciddi bir hastalık olup erken ve doğru teşhis çok önemlidir. Trombotik ve Embolik Hastalıklar Purpura Fulminans Fulminans purpura hızlı seyir gösteren, vasküler kollapsa, dissemine intravasküler koagülasyona, ciddi cilt kayıplarına ve hatta ekstremite amputasyonuna neden olan bir hastalıktır.
Vejetatif-vasküler hipertansiyon genellikle meningokoksemi ve suçiçeği gibi enfeksiyonlara bağlı olarak gelişir ve çoğunlukla da ekstremitelerin amputasyonu ile sonuçlanır. Diyabetik, hipertansif, sigara kullanan erkek hastalarda daha çok görülür.
Temel patogenez damar içi girişimlerden sonra yerinden oynayan ve distal arteryel dolaşıma katılan kolesterol kristallerinin endarterlerde yaptığı inflamatuar ve obliteratif prosestir. Vejetatif-vasküler hipertansiyon etkilenen organların da böbrek, cilt, gastrointestinal sistem, ekstremiteler, olduğu düşünülürse klinikte kötüleşen hipertansiyon, ciltte purpura, ekimoz, karın ağrısı,kilo kaybı, böbrek fonksiyon testlerinde bozulma sıklıkla gözlenir.
Antifosfolipid Sendromu Nedir? Antifosfolipid sendromu, tek başına bulunabileceği gibi, en fazla lupus olmak üzere başka hastalıklarla birlikte de olabilir.
Bu hastaların kanlarında, kendi bazı doku proteinlerine karşı gelişen antikorlar, inflamasyon iltihap bulguları olmaksızın damar içinde pıhtılaşmaya neden olur. Bu hastalarda, düşük veya erken doğum, rahim içinde bebek ölümü gibi gebelik sorunları vardır. Damar içinde oluşan pıhtının yerine göre, doku ve organlarda hasar da değişir.
bradicadia
Bacak toplar damarlarında tıkanıklık, koroner kalbi besleyen damarların tıkanmasıyla kalp krizi, beyne giden kan damarlarında tıkanıklık ile felçler, akciğeri giden ana pulmoner arter ve dallarında tıkanmayla nefes darlığı ve ölüme kadar gidebilen sonuçlara neden olabilir. Antifosfolipide bağlı pıhtı oluşumu, kan dolaşımının her yerinde olabilir ve vücudun herhangi bir organını etkileyebilir.
Damarlarda kan pıhtılaşması, en sık bacaklarda görülür.